Uzay belgeseli tutkunlarının aslında izlediklerinden ötürü aşina oldukları, fakat pek çok insanın adını bu yazıda okuyacağı Astrojeoloji neyi inceler sorusunun cevabı bu yazımızda. Astro ve jeoloji kelimelerinin birleşiminden oluşur. Astro Yunanca ‘gezegen’ ve ‘yıldız’ anlamına gelir. Jeoloji ise gök cisimlerinin en dıştaki kalın kayalık tabakasını incelemekte olup ‘yer bilim’ anlamına gelir. İki kelime birleştiğinde ortaya çıkan anlamdan da anlaşılacağı üzere Astrojeoloji; yıldız, gezegen, doğal uydular ve irili ufaklı meteorların dış kabuğunu, yani yer kabuğunu inceleyen bir bilim dalıdır.
Astrojeoloji Neyi İnceler?
İnsanlık olarak varoluşumuzu kavrama uğraşımızın bir ürünü olarak, pek çok bilim ve alt bilim dalı geliştiriyoruz. Astronomi alanının önemli disiplinlerinden birisi olarak Astrojeoloji, ilgi alanına giren gök cisimlerinin kayalık yüzeyi hakkında bilgi edinmeyi amaçlar. Edinilen bu bilgiler ışığında evrenin nasıl var olduğu, sınırları, sonu nasıl olabilir gibi pek çok önemli soru için cevap arayışımıza katkı sağlar. Üzerinde yaşadığımız mavi gezegenimizin de bir gök cismi olduğunu anımsayarak düşünecek olursak, uzay boşluğunda yüzüp gitmekte olan diğer gök cisimleri hakkında alınan her bir bilgi kırıntısının ne denli kıymetli olduğu gerçeğini görebiliriz. Astrojeolojinin amacı, bu kırıntıları bir araya getirerek anlamlı bir parça halinde bilim insanlarının kullanımına sunmaktır. Bu sayede dünyamız ve akıbetimiz hususunda daha net düşüncelere sahip olmaktayız.
Güneş sistemimiz ve Astrojeoloji çalışmaları
Günümüzde Astrojeoloji çalışmaları, daha çok güneş sistemimiz içinde yer alan uyduların yüzeyi üzerine odaklanmış durumdadır. Gezegenler uzak ve daha zahmetli çalışmalar gerektirdiği için Astrojeoloji çalışmaları gezegenlerin uyduları üzerine dikkat yoğunlaştırmıştır. Ay başta olmak üzere diğer uyduların yüzey haritalarının yapılması, dünyaya getirilen toprak ve kaya örneklerinin incelenmesi, uyduların içyapısı ve geçirdikleri gelişim evreleri gibi konular faaliyetlerine örnek gösterilebilir.
Göktaşı türleri ve sınıflandırılması
Astrojeolojinin bir diğer uğraş kolu da göktaşları ve bunların yer kabuğu ile olan ilişkisidir. Çok fazla alt başlığa ayrılmakla birlikte göktaşları 3 ana başlıkta toplanabilir; demirliler, taşsılar ve taşsı-demirliler. Öncelikle dünyada ya da atmosferin hemen dışında bulunan gelişmiş uzay araçlarından alınan görüntüler ile göktaşları tanımlanır. Tanımlanan göktaşının bu kategorilerden hangisine uyduğu kaydedilir. Uzun araştırmalar sonucu elde edilmiş olan haritalarda konumlandırılır ve hareketleri dijital ortamda takip altına alınır. Özellikle kuyruklu yıldız diye tabir edilen daha tehlikeli meteor türlerinin sınıflandırması, yüksek bir titizlikle gerçekleştirilir.
Uzay madenciliği
Son olarak uygulama sahası ve bilgi birikimi ile Astrojeoloji alanında uzay madenciliği için de önemli çalışmalar yapılmaktadır. Bu madencilik türüne henüz uzak olsak da hayali bile pek çok insanın gözlerini kamaştırmaktadır. Meteor, uydu ve gezegenlerin binlerce metrelik toprak katmanları altında ya da yüzeyinde ham maden kaynakları bulunabileceği biliniyor. Bu madenler altın, gümüş, elmas gibi değerli maddeler olabileceği gibi hiç bilinmeyen bir güce ve etkiye sahip süper bir yeni madde de olabilir. Kardashev ölçeğine göre ancak Tip-2 Medeniyet kategorisine giren bir akıllı yaşam formunun gerçekleştirebileceği uzay madenciliği, olası yakın gelecekte de hayal olmaya devam edecektir…
astroloji astronomi ve evren hakkında diğer konularımız
İnsanoğlu düşünebildiği her şeyi başarabilir. Çünkü düşünülen her icat er yada geç üretilebilir. Çok hayalperestim belki ama insanlığın doğasında aç gözlülük var. Ucunda para olan işler için işadamları para akıtmayı severler ve bilimadamları da isimlerinin duyulmasını isterler. Bu iki grup bir araya geldiğinde sonuçları devrim niteliğinde olabilir. Eğer uzayda çok değerli bir enerji kaynağı olsa ve çok uzun olmayan bir vaadede kendini amorti edecek olsa astrojeoloji bulur ve uzay madenciliği hızla gelişerek o madeni oradan çıkarır. Bence Elon Musk bu alanda çılgın girişimlerde bulunabilir.
İnanın bana nakliyesi kurtarsa oraya maden firmaları üst kurar 🙂 ama sizin de dediğiniz gibi bu çok uzak bir durum. Astroloji bence bilinmeyeni keşfetme konusunda karadelikleri incelesin orada bulabileceği en ufak bir bilgi insanlık için çok büyük bir adım olacaktır. Maddenin yapısından tutun insanoğlunun ışınlanması gibi konuları bu karadelikler ile çözeceğimize inananlardanım.
Uzay madenciliği artık aç gözlü insanoğlunun yeni emelleri arasında yerini aldı. Dünyayı delik deşik eden bizler şimdi gözü uzaya diktik tabi oralara gidip bu işi nasıl becerebileceğimiz aşikar. Gitme tamamda uzay madenciliği ne durumda o muamma neyse umarım güçlü bir maden bulunurda insan oğlunun yaşam kalitesine katkı sağlar.
Asırlardır dünya madenlerini çıkaran biz insanoğlu acaba gözünü neden uzay madenciliğine dikti. Oda dünyada ki gibi kömür linyit vs değil mi orada kinin bir üstünlüğü mü var yoksa bizim elimizde rezerv azaldı da aç gözümüzü mü doyuruyoruz. Bana kalırsa aç gözlülükten başka bir şey değil tabi ortada fol yok yumurta yok daha oraya yeni çıktık orada çıkarttığımız madeni nasıl getireceğiz. Bunlar çok alengirli işler bence keşfetmek daha eğlenceli keşfetsinler bizde alkışlayalım bu bize yeter 🙂
O Göktaşlarını inceledikleri zaman nereden geldiklerini de tespit ettiklerinde işte o zaman uzay madenciliği dediğimiz olguya ulaşabilecekler mi? Bence bu sorunun cevabını inceliyor. Bu madenler belki de şuan dünyamızda kullanılan madenlerden daha iyi ve daha işe yarar olacak. Mutlaka ve mutlaka daha iyisi vardır yada keşfedilmeyi bekliyordur.