Dünyada Yaşanmış Salgın ve Pandemiler. Kısa zamanda insanların ve diğer canlıların büyük bir kısmına bulaşan hastalık türüne salgın denilmektedir. Pandemi ise tek bir alanda olmayarak bir bütüne yayılan, dünyanın pek çok yerinde etkisini gösteren salgın olarak tanımlanmaktadır. Salgın ve pandemi arasında farklar bulunmaktadır. Salgın herhangi bir nedene bağlı olarak hızla yayılım göstererek pek çok insanı etkileyen hastalıklara denilirken, pandemi bir salgın hastalığın daha geniş ölçüde tün dünyada yayılım göstermesi ve tehlike oluşturması ile birlikte ortaya çıkmaktadır. Pandemi örneklerinin en büyüğü 2001 yılında ortaya çıkan Kolera, 2015 yılında ortaya çıkan Domuz Gribi, milyonlarca insanın ölümüne sebep olan veba, günümüzde hala devam eden HIV-AIDS virüsü yer almaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü pandemi kelimesini “yeni bir hastalığın dünya çapında yayılması” olarak ifade etmektedir. kelime köküne bakıldığında ise Yunancadan gelen ‘pan’ kelimesi herkes anlamına gelirken, ‘demos’ kelimesi ise insanlar anlamına gelmektedir. Dünya Sağlık Örgütüne göre bir salgının pandemi olarak ilan edilebilmesi için daha önce görülmemiş bir virüs olması, kişiden kişiye çokm hızlı ve kolay yayılım göstermesi, sürekli yayılması ve dünyayı tehlike edecek boyuta ulaşması gerekmektedir. Her salgın hastalık durumu aslında bir pandemi hali değildir. İlan edilen pandemi de ölüm sayısı ve enfeksiyon etkisine göre de farklılıklar göstermektedir.
Dünyada Yaşanmış Salgın ve Pandemiler
- KOLERA
- VEBA
- GRİP
- CORONA
Kolera: Vibrio Cholerae isimli bakterinin neden olduğu bir bağırsak enfeksiyonu olarak ilerleyen bir salgın hastalıktır. İlk kolera pandemisi 1817-1823 tarihleri arasında yaşanmıştır. Yüz binlerce kişinin öldüğü salgının ilk seyri 19 ve 20. yüzyıllarda yaşanmıştır. Salgın benzeri görülmemiş şekilde hızlı bir yayılım göstermiştir.
Veba: ‘Kara Ölüm’ olarak bilinen bu veba pandemisi Yersinia Petsis isimli bakterinin yol açtığı bir hastalık türüdür. Bu bakteri türü veba hastalığının üç türüne de neden olmaktadır. Veba salgını 1346’dan 1353 yılına kadar etkili olmuştur. Ne kadar insan öldürdüğü tam olarak bilinmemektedir fakat Avrupa’da yer alan şehirli nüfusun pek çoğunu etkisi altına aldığı bilinmektedir.
Grip: Grip kelimesi Galyayerlilerinin dilinde bulaşmak anlamına gelmektedir. Tıbbi litaratürde yer alan influenza kelimesi ise İtalyanca da yıldızlardan gelen kuvvet anlamına gelmektedir. Solunum yolunu etkileyen influenza virüsünün halk arasında bilinen hali griptir. Yüzde 5 ölüm oranına sahiptir. Bütün dünyada her yıl yaklaşık 3-5 milyon kişi influenza virüsü ile enfekte olmaktadır. Domuz Gribi, Asya Gribi, Hong Kong Gribi, İspanyol Gribi gibi insanlık tarihinde büyük etkiler yaratan grip virüsleri bulunmaktadır.
Corona Virüsü: Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan salgın corona virüs (Sars-Cov-2) olarak adlandırılmaktadır. 2020 Mart ayında Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel bir salgın olarak ilan edilmiştir. Net bir tedavisi olmayan bu virüste zatürre ile benzer belirtilerin olduğu gözlemlenmiştir. Virüsün yüzde 96 yarasalarda oluşan virüsle benzerlik gösterdiğinden dolayı, insanlara yarasalardan geldiği düşünülmektedir. Bu pandemik hastalık nedeni ile dünyada pek çok ülke kendi içerisinde belirli kısıtlamalara gitmiştir.
sağlık hakkında diğer konularımız
İşte bunların hepsi ibretlik. Fakat ibret alan kişiler az. Coronavirüse inanmayanlar bile çok bu ülkede. Bazıları kendi başına gelmeden anlamıyor. Ama anlayınca da çok geç oluyor. Bana bir şey olmazcılardan kaçmak gerek.
Grip deyip de hafife almamak gerekiyor demek ki. Daha bizi ne tür salgınlar bekliyor belli değil. 2021 yılının sonuna doğru farklı bir salgının meydana çıkmayacağından nasıl emin olabiliriz? Bir taraftan küresel ısınma, barajlarda su kalmadı resmen. Bilinçsizlik, duyarsızlık olduğu sürece kaç salgın gelirse gelsin bu millet akıllanmaz.
Pandemi yada salgın evet ikisinin arasında fark var fark olmayan tek şey ise tüm bunların küreselciler tarafından yapılarak insanların tek bir topluluk olmasına hazırlamaktan ibarettir. Evet pandemi mevcut ilacı da mevcut laboratuvarda yapılan bir virüsün elbette ki antikoru var. Sadece daha çok insanın ölmesini istiyorlar. Yapacak bir şey yok sadece kendinizi koruyun ve bitmesini bekleyin.
Sanırım bu pandemiden çok çekeceğiz. yazıyı okudum ve aklıma şu geldi geçmişte olanlar aslında hep bugünlerimizin ve ileride olacak pandemilerin habercisiymiş. Dünyayı yönetenlerin bilerek ve isteyerek bu salgınları başlattığı artık herkes tarafından biliniyor. Bu virüs laboratuvar ortamında olmasaydı sizce bulaşmak için bu kadar bekler miydi. Her şey açık ve net laboratuvar ortamında yapılmış ve insanların nüfusunu azaltmak için ellerinden geleni yapanlar var. Gelecek her türlü belaya hazır olun bunlar daha iyi günlerimiz.
Tıbbın gelişmesi ile dünyada bir çok can alan bir çok salgının üstesinden gelindi hatta tedavileri bulundu ve tamamen ortadan kalktı. Ama burada önemli olan laboratuvar ortamında üretilen virüslerin neden olduğu salgınlardır. Korona virüs de bunlardan bir tanesi bunu kabul etmeyenler olsa da bu tam olarak bu şekildedir. Bir virüs çıkıyor sadece yaşlıları ve kronik rahatsızlığı olanları öldürüyor. Senaryo çok iyi yazılmış bakalım başımıza daha neler gelecek.
Evet dünyada bugüne kadar bir çok salgın oldu ve hepsi geldi geçti ama izleri kaldı. Tıbbın gelişmesi ile bu salgınların kontrol altına alınması kolay ama insan eliyle laboratuvar ortamında belirli bir kitleyi hedefleyen salgınlar işte onlar için aşırı derecede önlem gerekiyor. Öncelikle bu saldırıları önceden öğrenmek için istihbarat geç kalındığında bir sağlık sistemi şart. Ülkemizde sağlık sistemi diğer ülkeler esas alındığında dünyada birinci ama istihbarat eksik yada şöyle söyleyeyim iktidarın aldığı ve alacağı önlemler yetersiz.